Mide Ülseri Nedir ?
Ülser, mide ya da onikiparmak bağırsağının(duodenum), sindirim sıvıları ve mide asidi gibi tahriş edici vücut sıvıları tarafından tahrip edilmesi ve doku kaybı meydana gelmesidir.
Ülser, mideyi ve onikiparmak bağırsağını sindirim enzimlerinden koruyan mukus tabakasının azalması sonucu ortaya çıkar ve sindirim asitleri bu korunmasız tabakalara zarar vererek kanamalı, ağrılı yaralara yani ülser oluşumuna sebebiyet verir.
Gastrik ülser olarak da tanımlanan mide ülseri, kısaca mide zarında (mide mukozası) asit, pepsin ve safra gibi sindirim sistemindeki sıvıların oluşturduğu hasar görmesi sonucu meydana gelen yaralar olarak tanımlanabilir. Bu ülserler midenin hemen çıkışında yer alan ince bağırsakların başlangıç kısmında da görülebilir. Bu tip yaralar da “duodenal ülserler (onikiparmak bağırsağı ülserleri)” olarak adlandırılmaktadır.
Mide ülseri belirtileri nelerdir?
Mide ülserleri her yaş ve cinsiyette görülmekle birlikte 50 yaş sonrası ve erkek cinsiyette daha sık ortaya çıkmaktadır. On iki parmak bağırsağı ülserleri mide ülserlerine göre daha sık görülmektedir.
Bu tip ülserleri olan hastalar sıklıkla karnın üst kısmında olan ağrı, yanma ve rahatsızlık hissi ile doktora başvururlar. Bunun dışında mide ülseri ve on iki parmak bağırsağı ülseri bulantı, kusma, aşırı gaz ve şişkinlik, geğirti, kilo kaybı gibi belirtilerle de ortaya çıkabilir.
Mide ülseri sebepleri nelerdir?
Mide ülseri oluşmasında midenin mukus tabakası olarak bilinen koruyucu bariyeri ile mide mukozasına zarar veren etkenler arasındaki dengenin değişimi sorumludur.
Özellikle mide bakterisi olarak da bilinen Helicobacter pylori ve Non-steroid anti inflamatuar ilaçlar olarak tarif edilen ağrı kesiciler en sık ülsere sebep olan etkenlerdendir. Bunun yanında yoğun stres, sigara ve yoğun alkol tüketimi ve genetik faktörlerde peptik ülser oluşumuna katkıda bulunan diğer nedenlerdendir.
Ülser Belirtileri
Ülserin belirtileri arasında midenin yanması, kazınması, kemirilmesi hissi ve hazımsızlık halidir. Genellikle öğün aralarında hissiyat artar. Duodenal ülserde, bazen hastayı gece uykusundan uyandıracak şekilde ağır seyredebilir.
Belirtiler arasında midede yanma ve ağrı şikayeti, Bulantı,Kusma ile beraber gelen rahatlama durumu, İştahsızlık, Kilo kaybı,Şişkinlik ve gaz sıkıntısı,Sık acıkma durumu, Yemek yedikten sonra oluşan mide ağrısı şikayeti bulunur.
Ülser hafif belirtiler gösterdiğinde tedavi edilmediği takdirde ciddi belirtileri beraberinde getirir ve hasta rahatsızlık yaşamaya devam eder. Kanama, tıkanma, delinme gibi ciddi sonuçlar meydana gelebilir ve bu durumda acil müdahaleye gerek duyulabilir.
Mide ülseri tedavisi nasıl olur?
Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserlerinin en kesin ve doğru tanısı endoskopik incelemedir. Özellikle 50 yaş ve üstü, ailede erken yaşta mide kanseri öyküsü bulunan, kilo kaybı, sürekli kusma, kan eksikliği ve uygun tedavi ve diyet ile şikayetleri gerilemeyen hastalara mutlaka endoskopik inceleme yapılmalıdır.
Tedavide kullanılan en önemli ilaçlar proton pompa inhibitörleri ve H2 reseptör blokerleridir. Bu ilaçlar mide asit salgısını azaltılarak ülserin iyileşmesi için asit olmayan bir ortam hazırlarlar. Bunun dışında tedavide diğer bir önemli noktada ülsere neden olan etkenin ortadan kaldırılmasıdır. Mide ülserine neden olan Non-steroid anti inflamatuar ilaçların kesilmesi veya Helikobacter pylori saptanan hastalarda uygun antibiyotik ve mide asit baskılayıcı ilaçların birlikte kullanılması ile bu tip ülserler tedavi edilebilirler.
İlaç tedavileri dışında yaşam tarzı değişikliği de ülserin iyileşmesine katkıda bulunan diğer bir önemli faktördür. Sigaranın bırakılması, aşırı tuz, yağ tüketiminden uzak durulması, yoğun çay ve kahve tüketilmemesi özellikle kişinin kendisine dokunan gıdalardan uzak durması mide ülserinin iyileşmesine katkıda bulunan yaşam tazı değişiklikleri olarak özetlenebilir.
İçecek olarak ıhlamur gibi bitkisel çaylar, açık çay veya süt tüketilebilir. Yemek olarak pişirilmiş veya haşlanmış sebzeler, ızgara et veya tavuk, zeytinyağlı yiyecekler tercih edilmelidir. Bazı meyvelerin mide ile ilgili şikayetleri arttırdığı bilinmekle birlikte elma, muz, şeftali, kavun, karpuz, kivi ve üzüm rahatlıkla tüketilebilir.